You are currently viewing Steichen, İnsanlık ailesi ve Kodak
Clervaux Şatosu, İnsanlık sergisi grafiği Fotoğraf: @bengism

Steichen, İnsanlık ailesi ve Kodak

Fotoğraf ile az da olsa ilgilenen biri Edward Steichen ismini mutlaka duymuştur. 1947-1961 yılları arasında meşhur MoMA’nın (Museum of Modern Art, New York) Fotoğraf Direktörü olarak görev yapan Steichen için fotoğrafın bir halk uğraşı haline gelmesini sağlayan bir fotoğraf üstadıdır tanımlamasını yapabiliriz. Yazının konusu olan “İnsanlık ailesi” (the family of man) sergisinin küratörlüğünü de Edward Steichen üstlenmiştir. Bu sergi, insan olmanın yolcuğunu 20. yüzyılın ilk yarısında çekilen karelerle anlatmaktadır. Steichen, resimden moda fotoğrafçılığına ve küratörlüğe uzanan sanat hayatında bu sergiyle tarihte en iyi bilinen üretimini gerçekleştirmiştir. Edward Steichen, gençlik döneminde kendini fotoğrafın güzel sanat yönüne ve onun sanat camiasında kabulü misyonuna adamıştır. Sanat ile olan ilişkisi resim ile başlar ve zamanla baskı ve fotoğrafa yönelir. Deneysel fotoğraf ile ilgilenir. Alfred Stieglitz’in “Camera work” dergisinin müdavim fotoğrafçılarından biri olur ve o dönemde moda fotoğrafçılığı alanında işlere imza atar. 2. Dünya savaşı ve sonrasında fotoğrafa ara vererek kendini çiçeklere adayan Edward Steichen, fotoğrafçı kimliği ile döneminde saygı gören bir fotoğrafçı olsa da en kayda değer görevine MoMA’da atanır ve en bilinen işini “İnsanlık ailesi” sergisi ile gerçekleştirir.

Fotoğraf tarihinin belki de en meşhur ve kapsayıcı sergisini bu kadar çekici kılan neydi peki? MoMA’da sergileniyor oluşu ve Steichen isminin eşlik ediyor olmasının yanısıra, sergi içeriğinin herkes tarafından okunabilir, hümanist bir düzlemde olması bu soruya cevap verebilir. Seçilen 503 fotoğraf; dönemin en tanınmış fotoğrafçıları ile amatörlerini birleştirmiştir. İnsanlık sergisi 68 kere açılmış, 37 ülke gezmiş ve milyonlarca baskı yapmıştır. O zamanlar bir sanat üretim aracı olarak fotoğrafın kendini en çok kanıtlamaya çalıştığı bir dönemde, Steichen böyle sarsıcı bir adım atarak, dünyaya fotoğrafın tanıtımını yapmıştır.

1888 yılında Kodak, “siz düğmeye basın, biz gerisini hallederiz” sloganıyla dünyaya 25 dolardan (şimdi 600 dolara denk geliyor) Kodak makineleri satmaya başladı. 10 yıl içinde 1,5 milyon adet kamera satılarak amatör fotoğrafçılığın yolu bu dönemde açıldı. Tıpkı bugün instagramcılar (instagrammer) olduğu gibi o zaman da Kodakçılar (kodaker) diye anılmışlar ve fotoğraf gündelik batı hayatının birebir parçası olmuştur. 59 yıl sonra 1947 yılında Steichen, MoMA fotoğraf direktörü olur. 1952 yılında herkesten fotoğraf toplamaya ve sergi çalışmalarına başlar. 1955 yılında ise sergi dünya ile buluşur.[1] Kodak’ın çıkışıyla yaygınlaşan makineler sayesinde kaydedilen fotoğraflar Steichen’in sergisinde buluşurlar ve insan hayatının döngüsünü anlatırlar.

İnsanlık ailesi sergisi, iki dünya savaşını atlatan dünya insanlarının ferahlamaya ihtiyaç duydukları bir dönemde, olabildiğince gerçekçilikten uzaklaşmaksızın, söz ustalarının da yardımıyla yumuşak bir üslup ile ortak bir anlatım dili kurmayı hedeflemiştir. İnsanlığın hayat serüveni, mücadeleleri, sorguları, sevinçleri, zevkleri, duyguları fotoğrafın gerçekçi ve estetik üslubu ile birleştirilerek yansıtılır. Roland Barthes, sergiye dair insan deneyimlerinin bir özeti olduğunu ancak tarihi detayları göz ardı ettiği haklı eleştirisinde bulunsa da Steichen’a göre fotoğraf dünyadaki herkesle eşitleyici bir biçimde iletişim kurma fırsatını sunmakta ve ortak bir görsel lisan oluşturmamızı sağlamaktadır.

Rollo May, “yaratma cesareti” (The courage to create)[1] adını verdiği o muazzam eserinde karşılaşma (encounter) konusuna değinir. Bazı karşılaşmaların yoğunluğunun farkındalık seviyesini yükselttiğinden söz eder. Bu bir sanatçı, bir bilim adamı ya da oyun oynayan bir çocuk olabilir. İnsanlık ailesi sergisini bu kadar değerli kılan ise Rollo May’in sözünü ettiği karşılaşma yoğunluğunun herkesçe deneyimlenebilir nitelikte olmasıdır.

Sahip olduğumuz tercüme gerektirmeyen tek evrensel iletişim dilinin fotoğraf olduğunu düşünen Steichen’ın ne demek istediğini en güzel tarihe bıraktığı eseri “insanlık ailesi” anlatır. Gerçekten de Steichen fotoğraf seçiminde profesyonel ve amatör ayrımı yapmaksızın konuya odaklanarak fotoğrafın net olmasa bile vurguyla kazanabileceğini göstermektedir. Steichen, fotoğrafın ifade gücüne odaklanmaktadır. Bu sergi; çoğunluğun empati kurabileceği, kapsayıcı ve birleştirici nitelikleriyle geçen yüzyılın simgesel örneklerinden biridir ve UNESCO dünya mirası hatır listesine de adını yazdırmıştır. Bir gün olur da yolunuz Lüksemburg’a düşerse Clervaux şatosunda[2] insanlık ailesi sergisini ziyaret edebilirsiniz. Referanslar:

–       Edward Steichen moda fotoğrafları için tıklayınız.

–       https://steichencollections-cna.lu/fra/collections/1_the-family-of-man

–       May, Rollo, Yaratma Cesareti, Metis Yayınları, 1998

–       https://www.visitluxembourg.com/en/place/museum/the-family-of-man

Bengi LOSTAR

İletişim: [email protected]

Bengi Lostar

1980 Ankara doğumludur. 2002 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Sanat Tarihi bölümünden mezun olduktan sonra İFSAK’ta Temel Fotoğraf Eğitimi ve Siyah Beyaz Baskı dersleri aldı ve bu dönemde yoğun bir şekilde fotoğraf ve sinema ile ilgilendi. 2005 yılında Vancouver Film Okulunda görsel sanat ve tasarımı alanında eğitim aldığı dönemde kısa film çalışmaları yaptı ve zamanla fotoğraf ve illüstrasyona yöneldi. Kültür ve Turizm Bakanlığında çalıştığı dönemde kültür ve sanat projeleri tasarladı, değerlendirdi ve yönetti. Bonn’da AB Çalışmaları yüksek lisansı yaptı ve kültürlerarası diyalog konusunda tez yazdı. Sergi küratörlüğü konusunda da deneyimi olan Bengi Lostar, fotoğraf ve illüstrasyon çalışmalarına halen devam ediyor. Kültür, sanat, eğitim projeleri üretiyor ve gerçekleştiriyor. Fotoğraf alanında sokak fotoğraflarının yanında gündelik hayat ile kavramsal konuları irdeleyen çalışmalara yönelmiştir. Ankara, İstanbul ve Belçika’da sergilere katılmıştır. İllüstrasyonda ise özellikle kağıt üzerine yaptığı teknik denemeleri kavramsal konularla birleştirme arayışındadır. Sanat çalışmalarına ve projelerine Belçika, Fransa ve Türkiye’de devam etmektedir.