1981 yılında Samsun’da doğan Engin Güneysu, fotoğrafı yalnızca bir görüntü değil, aynı zamanda bir tanıklık biçimi olarak gören bir belgesel ve sokak fotoğrafçısı; aynı zamanda bir kültür gözlemcisidir. Kariyerine reklam ajanslarında fotoğraf editörü olarak başlayan Güneysu, zamanla profesyonel ilgi alanını gündelik yaşamın görünmeyen yüzlerine çevirmiştir.
Uzun soluklu projelere imza atan fotoğrafçı, kırsal Karadeniz köylerinden Latin Amerika sokaklarına, Saraybosna’nın travmatik sessizliğinden Hasankeyf’in yutulan belleğine uzanan geniş bir coğrafyada insan hikâyelerinin peşine düşmüştür. Mobil cihazlar ve dijital platformlarla kurduğu üretken ilişki sayesinde, klasik belgesel estetiğini çağdaş bir anlatı diliyle harmanlamayı başarmıştır.
2008 yılında National Geographic Türkiye tarafından ödüllendirilen çalışmaları, Türkiye Fotoğraf Müzesi koleksiyonuna dâhil edilmiş; yayımlandığında dünyada ses getiren, sokak fotoğrafçılığı üzerine kaleme alınmış Reclaim adlı kitapta yer almış; 2024 yılında ise Küba’nın başkenti Havana’da bulunan Fabrica de Arte Cubano sanat merkezinde açtığı 200 Evler adlı kişisel sergisiyle uluslararası camiada dikkat çekmiştir. Güneysu’nun fotoğrafları, görünmez olmanın gücünü kullanarak izleyicisini hikâyenin tam kalbine, sessiz ama etkili bir şekilde taşır.
Sokakta yürürken fark edilmeyen, fakat göz hizasında yaşanan hayatları belgelerken Engin Güneysu’nun vizörü daima insani olanı merkeze alır. Kendine özgü, sessiz ve doğal anlatım dili, onu Türkiye’nin çağdaş belgesel fotoğrafçılığı içinde özgün bir konuma taşımaktadır.
Engin Güneysu, bugünlerde Türkiye’de ve yurt dışında çeşitli atölyeler düzenlemekte; eşzamanlı olarak birden fazla uzun soluklu kitap ve video projesi üzerinde çalışmaktadır. Yayınlanmış Radio Sarajevo adlı bir kitabı ve Duje isimli kısa bir belgesel filmi bulunmaktadır.