Rana Öztürk
Fotoğraf Sanatçısı, Öğretmen, Eğitmen
1977 yılında Antakya’da doğan, Mersin’de anaokulu öğretmenliği yapan Rana Öztürk, insan hikayelerini ve şehir hayatını görsel bir dile dönüştüren, doğrudan fotoğraf anlayışını benimseyen fotoğraf sanatçılarından biridir. İlk fotoğraf eğitimini, 1997 yılında öğrenim gördüğü üniversitede almıştır. Bu eğitimden sonra uzun bir ara vermesine rağmen, belgesel ve sokak fotoğrafçılığı alanında yoluna devam ederek kendine özgü bir üslup geliştirmiştir. Hâlen Mersin’de yaşamaktadır. MFD üyesi olan Rana Öztürk, bir dönem dernek çatısı altında sokak fotoğrafçılığı eğitmenliği yapmıştır.
Öztürk’ün dikkat çeken projelerinden ilki, mültecilerin yaşamlarını ve duygularını fotoğraf sanatıyla ele aldığı “Bahar Yeli” projesidir. Bu çalışma, toplumsal duyarlılığı ve güçlü görsel diliyle öne çıkmıştır. Projede yer alan bazı fotoğraflar, Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu’nun (TFSF) “Göçmenlik” temalı proje kitabında yayımlanmıştır.
Sanatçının bir diğer çalışması ise, İstanbul’un gündelik yaşamını, sokaklarını ve dinamizmini belgelediği “İstanbul Beklemez” projesidir.
Pandemi döneminde bireysel ve toplumsal izolasyonu fotoğraf sanatıyla ifade ettiği “Benden İçeri” adlı içsel belge niteliğindeki projesi, sanatçının kişisel deneyimlerini ve o dönemin ruh hâlini etkileyici bir görsellikle yansıtmaktadır. Bu proje, Uzak dergisinde yayımlanmıştır.
Rana Öztürk, günümüzde sokak fotoğrafçılığı alanında doğrudan fotoğraf anlayışını sürreal eğilimli bir yaklaşımla harmanlayarak, cam yansımaları ve siluetleri kullandığı tarzıyla ilgi çekmektedir. Gündelik yaşam hikayelerini, anları ve sıradan kent görüntülerini katmanlı bir boyuta taşıyarak izleyiciyi gerçek ile hayal arasında bir yolculuğa çıkarır. “Görsel manzumeler” adını verdiği bu tarzını gölgeler ve siluetlerle harmanlar. Öztürk bu yaklaşımını şöyle açıklar:
“Gölgeyle ışık, içeriyle dışarısı, geçmişle şimdiki zaman arasındaki belirsiz bir çizgide… Anın içine sızan tesadüfler, gerçek ile yanılsama arasında kurulan geçici köprüler gibidir.”
Öztürk’ün eserleri, Türkiye’deki birçok karma serginin yanı sıra İtalya, Fransa, Meksika ve Avustralya’daki sergilerde de yer almıştır. Fotoğrafçılığı bir hikâye anlatıcılığı biçimi olarak gören Rana Öztürk, çalışmalarında insan yaşamının ve şehirlerin gizli katmanlarını amatör bir ruhla ortaya koymaya devam etmektedir.
