Konuşmamız Gereken Bir Mevzu Var bölümünün bu haftaki konuğu Ş. Nilay Ak.
Tünelin ucunda görülen ışığa doğru mu koşuyorlardır, yoksa ışığı arkalarına alıp daha derinlere doğru, karanlığa mı? Fotoğrafa baktığımda aklımda ilk belirlenen soru oldu. Zihni hareketlendiren duyu mekanizmalarını belirginleştiren fotoğrafın tonlarını, birbirini takip eden ışığı, gölgeleri, izleyiciye doğru karşıdan gelen bir çiftin koşmasıdır. Bu mekanizmanın yarattığı diyalog sayesinde bir “bağ” ortaya çıkıyor. Ş. Nilay Ak‘ın “Love Is All Around” isimli fotoğrafı, duyuları hareketlendiren bir “bağ” kuruyor izleyicisiyle.
Fotoğrafı tersinden ele alalım. Birebir bir bakış sunuşu değil de imgelemin metafor derinliğinden bakabilmek.
Merkez imgeleminde yer alan tünel, zamanı ve mekânı aynı akışın içerisinde gizliliğini koruyan ve karanlığın bilinmezliğinde içsel bir kargaşayı barındırır. “Love Is All Around“da karanlığı dağıtan ışıkların olması ve aydınlığın verdiği cesaret rahatlığı ile koşan âşıkların duygusal gücünü hissettiriyor. Âşıklar tünelden çıkmış olsa bile siz hâlâ baktığınız yerde aynı gücü, aynı duyusal hareketliliğini hissetmeye devam edeceksiniz.
Devam eden bu güç ve hareketlilik bir başka soruyu akla getiriyor. Dondurulmuş bir “an”ı içinde tutan fotoğrafı canlandırmak zordur. Ya da şöyle söyleyebilir miyiz? Cansız, donmuş, hareket etmeyen “an”dan fotoğrafa dönüştüren o canlılığı katan sanatçı mıdır yoksa fotoğrafı izleyenler midir? Burada fotoğrafa üfleyerek can veren “melek” kimdir?
Ş. Nilay Ak’ın bu fotoğrafına bakarken, gözlerinizi kapatmaya ihtiyaç duymadan, açık gözlerinizle “rüyalar” göreceksiniz. Bu “rüyalar”da Ş. Nilay Ak’ın kendi anlatısını, kendi dilini, özgün bir zeminde yürüyen fotoğraf bilgisi derinliğini görebilirsiniz. Azalmayan bir ilgiyle beslenen “Love Is All Around” kırık bir kalbin dileğini gerçekleştirecek o “umut” arayışını da aşılar.
Sanatçıyı daha yakından tanımanızı isterim. Çünkü bir eseri anlamayı kolaylaştıran parçalardan bir tanesi de sanatçıyı bilmekte yatar. Ş. Nilay Ak’ın kendi sözleriyle yolculuğu;
“1984 İzmir doğumlu, an’ı, duyguları, düşünceleri; kavramayı, anlamayı ve anlatmayı seven ve bunları kelimelerin, çizgilerin, renklerin, ışığın gücüyle yansıtmaya çabalayan biri ve aynı zamanda bir mühendisim. Bundandır ki lise yıllarımdan beri çizerim, daha çok yazarım, yazdıklarımın çok azını da son yıllarda bir internet gazetesinde paylaşırım. Önceleri fotoğrafı seçmeyi, izlemeyi severdim sonra kendi bakışımda çekmeyi sevdim.
2022 yılında İzmir Fotoğraf Sanatı Derneğine (İFOD) katıldım. Fotoğraf sanatçısı ve eğitmeni kardeşimden yıllar içinde fotoğraf ve fotoğrafçılık üzerine gayriresmi edindiğim bilgilerin yanına yine kendisinden aldığım teknik eğitimi kattım. Halen çeşitli eğitim ve atölyelere katılım sağlıyorum. “Geleceğe İz Bırakanlar Sanat Çınarlarımız” Projesinde raportör ve fotoğrafçı olarak bulunuyor, “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” üzerine yürüttüğümüz proje çalışmasında ise farkındalığın oluşması ve arttırılması derdiyle, fotoğraf üreterek katkı koyacağımızı umuyorum.
Zihnimde farklı ifade biçimlerini bir harman halinde yaşamayı ve üretmeyi seviyorum. Bazen bir fotoğrafı hikayeleştirmek, bazen bir şarkıyı çizmek, bazen kafamdaki bir resmi fotoğraf karesine dönüştürmek ya da fotoğrafın bana verdiği hissi müzikle eşleştirmek ile uğraşmaktan zevk alıyorum.”
Ş. Nilay Ak’ın portfolyo odasını ziyaret etmek isterseniz açık adresini de ekliyorum.