You are currently viewing Aida Teimourlouie

Aida Teimourlouie

Aida Teimourlouie’nin fotoğraflarına baktığımda şu paragrafı hatırladım, okuduğum bir kitaptan:

 “Don’t think, just shoot.

As my finger clicks madly away, I’m thinking that this is impossible, that it can’t be real, and the more I think this, the more I know I have to keep shooting.

“Düşünme, çek.” diye söze başlayıp ardından “(…) ne kadar çok düşünürsem çekmeye devam etmem gerektiğini o kadar çok anlıyorum.” sözleriyle bitiren bir iç ses konuşmasından oluşan küçük bir paragraf. Aida’nın fotoğraflarına baktığımda bu iç sesi hatırladım. Çünkü bazı hikâyeler vardır ki, sizler o hikâyeyi gördüğünüzde bir an kilitlenirsiniz. Parmağı deklanşöre götürmek için neredeyse zaman yoktur ve biz gördüğümüz hikâye karşısında sadece kalakalırız. Şimdi bu noktadan sizlerden Aida’nın “I Have Been Myself with Them, Samira, The Hostel ve Metal Souls” isimli çalışmalarına bakmanızı isteyeceğim.

I Have Been Myself with Them

 
2021 yılında gerçekleştirdiği bir aile ziyaretinin ardından ortaya çıkan manevi bir hikâyeye ortak oluyoruz. Ailenin ev içinde geçirdiği zamanın dondurulmuş karelerine baktığımızda bir bellek oluşturma, kayıt altına alma telaşını hissedebiliriz. Unutmak istemediğimiz ve daima hatırlanmasını istediğimiz şeylerin gayreti içinde yakalarız kendimizi. Sanatçı, sadece kişisel bir tarih değil; yaşadıkları ülkenin kimliğini gösteren kültürel göstergeler, gelenekler, hayati eşyalar, öğrenilmiş ve öğretilmiş alışkanlıkların oluşturduğu bir yaşamın tarihine davet ediyor. Evdeki eşyalardan bir İran kültürü okuması yapmak mümkündür. Çünkü gördüğümüz her nesne bir görsel hafızadır. Bir ailenin, bir kültürün, bir zamanın, bir mekânın kanıtıdır.

Samira

Samira’nın hikâyesine “Keşke yeni bir hayata başlamak için ülkemden birkaç yıl önce ayrılsaydım.” sözüyle başlıyoruz. İranlı bir göçmen insanın hikâyesidir “Samira”. Hayallerini gerçekleştirme isteğine karşılık vermeyen bir ülkenin yarattığı çıkmazdan kurtulan Samira’nın yolculuğuna eşlik ediyoruz.

The Hostel

2019-2020 yıllarında kaldığı dört katlı bir binada yaşayan hayatların farklı akışına karşın duyguların ortak olduğunu gösteriyor bizlere Aida Teimourlouie “The Hostel” adlı çalışmasıyla. Ortak duygulara dokunan fotoğrafçı Aida, farklı hayatlar içinde koridor kuruyor ve bu koridorlarda bizleri de gezdiriyor.

Metal Souls

 

Aida’nın “Metal Souls” çalışmasına baktığımda hissettiğim şey “rüya” oldu. Bir rüyanın sona ermesiyle başlayan gerçekliğin nasıl dışa vurulabileceğini en saf anlarda keşfetmek mümkündür. Bu anlardan biri de sevdiğimiz bir müziğin içinde olabilmektir. Bir “rüya”nın sonu güzel bitmesi için tüm ruhuyla evde olabilme isteğinin en anlaşılır dinamiklerini kaydetmeyi başarmış fotoğrafçı Aida.

İran Tebriz doğumlu olan Aida, şu an İstanbul’da çalışmalarına devam etmektedir. Aida Teimourlouie’nin çalışmalarını instagram hesabından takip edebilirsiniz.

Editör Notu: Aida Teimourlouie’nin “Geçmişin İzleri” isimli fotoğrafını satın almak için Aralık Mag. Dükkan’a göz atabilirsiniz!

Nazlı YILDIRIM

@aylakcekirge

Nazlı Yıldırım

Ankara’da doğdu. İstanbul Üniversitesinde okudu. Yunanistan, Belçika ve Türkiye’de çeşitli dergilerde yer aldı. Hayret adında bir fotoğraf fanzini çıkardı. Yazı ve fotoğraflarıyla ötekileştirilmiş insanlara aidiyet duygusu kazandırmanın peşinde, onarıcı ve yapıcı şeylerin gücünü gösterme arayışı içindedir. LGBTİ+’larla ilgili fotoğraf çalışmalarına devam ediyor.