Bir kuşağın diğerine fısıldadığı imgelerle örülü sessiz bir anlatı.
Hannah Altman, New Jersey doğumlu Yahudi-Amerikalı bir sanatçı olarak kişisel tarihle kolektif belleği buluşturan görsel bir dil inşa ediyor. Boston merkezli üretimlerinde, fotoğrafı yalnızca bir temsil aracı değil, aynı zamanda bir ritüel, bir hafıza mekânı, bir yeniden anlatım biçimi olarak kullanıyor. Altman’ın 2018’den bu yana annesiyle birlikte sürdürdüğü Indoor Voices serisi, kuşaklar arası kadınlık deneyimlerine, sessizlikle örülmüş sorumluluklara ve matrilineal (anne üzerinden aktarılan) bir mirasa odaklanıyor. Her imge, kadınların gündelik hayat içinde kurduğu anlatılara bir alan açıyor; hem içe dönük hem de tarihsel.










Altman’ın kamerası, sessizliğin içindeki anlam katmanlarını dikkatle araştırıyor. Anne ve kızın birlikte inşa ettiği bu görsel diyalog, kadınlık temsillerinin hem sahnelendiği hem de sorgulandığı bir alan yaratıyor. Yahudi folklor anlatılarının yapılarını referans alan seri, gerçek ile kurgu, duygu ile yapı arasında gidip gelen bir görsel akış sunuyor. Fotoğraflar, kimi zaman bir törenin provasını, kimi zaman da hafızanın kırılgan bir parçasını andırıyor. Dönüşümle durağanlık, güçle çöküş, koreografiyle rastlantı aynı kadrajda buluşuyor.
Bu projeyi güçlü kılan ise, onun yalnızca estetik değil aynı zamanda etik bir üretim sürecinden beslenmesi. Indoor Voices, kadınların kendi anlatılarını üretme hakkını, gündelik olanın içinde bir görsel şiire dönüştürüyor. Altman’ın da dediği gibi, “Hafızamız, biz onu fotoğraflarken önümüzde inşa ediliyor.”
Sanatçının çalışmaları New York Times, Artforum ve British Journal of Photography gibi yayınlarda yer aldı; Kavana adlı kitabı MoMA ve Metropolitan Museum of Art gibi prestijli koleksiyonlara girdi. 2021’de Lensculture Critics’ Choice ödülünü kazandı, 2022’de Yale Üniversitesi’nin ilk Blanksteen Sanatçısı oldu ve 2023’te Aperture Portfolio Prize finalistleri arasında yer aldı.
Indoor Voices, yalnızca bir sergi ya da kitap değil; kadınlar arasında yavaşça akan, tekrar tekrar kurulan bir dilin fotoğraf üzerinden tutulmuş günlüğü. Her kare, sessiz bir hatırlayış ve tanıklık biçimi.









