22 yaşındaki genç bir fotoğrafçıdan bahsetmeden önce söylemek istediğim birkaç şey var.
Türkiye’den İrlanda’ya taşındığım günden itibaren İrlanda’nın fotoğraf tarihini araştırmaya başladım. Günümüzün fotoğraf sanatçılarının çalışmalarını inceledikçe ilginç deneyimler kazandım. Her deneyim sonrasında içimdeki boşlukla yüzleşmem daha sert ve acımasız oldu. Bazı şeyleri sorgulamaya başladım.
Üniversitedeki fotoğraf kulübü sayesinde fotoğrafla tanışmıştım. Daha sonra maddi imkânsızlıklar nedeniyle bir makinem olmadığı için bir çekim pratiğim yoktu ancak fotoğrafa dair birçok ilgili makale ve kitap okuyordum. Üniversiteden sonra çalışmaya başlar başlamaz ilk aynasız fotoğraf makinemi almıştım. Öğrendiklerimi pekiştirmek için hem evde hem de dışarıda sürekli fotoğraf çekiyordum.
Taklit ettim. Gördüğüm her fotoğrafın aynısını çekmeye çalıştım. Farklı deneysel teknikler denedim. Hiç durmadım. Bu sırada beğendiğim fotoğraflarımı yanıma alıp “fotoğraf büyüklerine” göstererek benden “fotoğrafçı” olur mu diye sorular sorup yeni şeyler öğrenmenin peşine düşüyordum. Bana dönüşler ne yazık ki yıpratıcıydı. Her seferinde daha iyi olabilmek için okumaya ve fotoğraf çekmeye devam ediyordum. Bu yoğunluğun ardından bir düşüş dönemi yaşadım. Tanışık olduğum, konuştuğum, bildiğim arkadaşlarımın çalışmaları çeşitli yerlerde yayımlanırken “Neden ben kendimi gösteremiyorum?” diye sorguluyordum. Düşüş döneminde her şeyi bırakıp kendimi tanımak, kendimi bilmek istedim. Sadece kendi yaşantımı fotoğrafladım. Anlamak istiyordum çünkü. Çektiğim bu çalışmaları asla “fotoğraf büyüklerine” göstermeyecektim. Onlara ihtiyacım yoktu. Bu süreçteki yolculuk benim için çok değerliydi.
Bazı şeyleri anlamak için çok geç kaldığımı hissettiğimde içim sızlıyor. Meğer bir şeyler duymak, bir yerlerde “adımı” duyurmak için “fotoğraf büyüklerinden” destek bekleyerek çok ciddi zaman kaybetmişim. O kadar uzun bir zaman var ki, kaybolmuş… Eğer ben de Ayesha Ahmad gibi çalışmalarımı “kişilere” değil de genç fotoğrafçıların çalışmalarına önem veren dergilere ve fotoğraf galerilerine yollayıp proje kurumlarına gitmiş olsaydım belki şu an Türkiye’de genç fotoğrafçılar arasında kendimi görebilirdim. Şu an mümkün mü peki? İrlanda’da mümkün olabilir ancak Türkiye’de mümkün olur mu hâlâ sorguluyorum…
Bir iç dökmesi yaptıktan sonra artık Ayesha Ahmad’ı size tanıtabilirim. Kendisi, 22 yaşında Dublinli genç bir fotoğraf sanatçısı. 2016’da FEAR Fotoğraf Sergisi’nin en genç fotoğraf sanatçısı olarak sergide yer aldı. IMAGE Magazine’de, yani fotoğraf dergileri içerisinde İrlanda’nın en prestijli fotoğraf dergisinde, “Kadın Fotoğrafçılar” listesinde yer aldı. 2018’de Dublin Fringe Festivali’nde ilk kişisel çalışması olan “Epoch” ile bir neslin, bir çağın, bir dönemin dönüşümünü belgeleyip İrlanda’nın yeni yüzünü göstermeye çalıştı. Daha sonra 2020’de RTE iş birliğiyle İrlanda’nın izolasyon hayatını anlatan “Ashlawn Lady” isimli fotoğraf çalışması yayımlandı. Galway’de yaşayan büyük dedesinin çiftliğine giderek onların izole olmuş hayatlarını izleyerek belgeledi. Ardından, Belfast Fotoğraf Festivali’nde fotoğraf editörlüğü yaptı. Şimdi ise iki önemli sanat galerisinde çalışıyor. Hugh Lane ve National Gallery. Henüz 22 yaşında…
Ayesha Ahmad’ın gelecek çalışmalarını çok merak ediyorum. Sanatçının fotoğraflarına baktığınızda sorgulamanın, anlamanın, öğrenmenin enerjisini ve bu enerjiyi ve heyecanını gösterebilmenin telaşını samimiyetle görebiliyorsunuz.
Projeleri
Moonlight Guiding The Waves Within
Epoch Exhibition
Ashlawn Lady
Circus Of Ghosts
PJ in Land Of Oranges
AmeriXana
Nazlı Yıldırım